16 Temmuz 2014 Çarşamba

ERBİL-KANDİL-ROJAVA ÜÇGENİ VE TÜRKİYE


IŞİD’in giderek güçlendiği, siyasi krizin ve istikrarsızlığın daha da derinleştiği Irak’ın Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesut Barzani, Türkiye’ye geldi.

Bilindiği üzere geçtiğimiz 28 Haziran’da da Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani Ankara’yı ziyaret etmişti. Yine 31 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce de Mesut Barzani ile Şıvan Perwer Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’daki mitingine katılmışlardı.

Türkiye ile Barzani arasındaki ilişkiler çok eskilere dayanmamakla birlikte, PKK’nın 29 Eylül 1992 tarihinde Şemdinli Derecik Karakoluna düzenlediği baskında 23’ü asker 5’i korucu toplam 28 güvenlik görevlisini şehit etmesinden sonra, Peşmerge güçlerinin 2 Ekim 1992 tarihinde PKK’nın sınır boylarındaki mevzilerine saldırmasıyla yeni bir ivme kazanmıştı. Peşmerge güçlerinin TSK ile birlikte PKK’ya yönelik düzenlendiği saldırılarda, PKK büyük kayıplar vermiş, neticede; dönemin PKK yöneticilerinden Osman Öcalan, 30 Ekim 1992 tarihinde Peşmerge güçleriyle bir anlaşma yaparak, İran sınırına yakın yeni kamp merkezlerine çekilmişlerdi.

PKK ile Barzani arasındaki siyasi çekişmeler 1992’den sonra da devam etmiştir.  Kandil, Barzani’nin Suriye sınırına açtığı hendeklere de karşı çıkmış, bölgesel yönetimin hiçbir ayrım yapmadan Suriye’deki Kürtlere yardım etmesini istemişti. Bölgesel Kürt Yönetimi ise PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD’nin Suriye Kürt bölgesi Rojava’yı tek başına idare etmesine karşı çıkmıştı.   

Mesut Barzani’nin lideri bulunduğu KDP, Rojava’daki gelişmelerin dışında kalmayı hedefleyen bir politika izledi. Buna karşılık kendisine yakın partileri Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) çatısı altında birleştirmeyi hedefledi. ENKS, Cenevre Görüşmeleri’nden istediği sonucu elde edemeyince, KDP bu kez de Kürdistan Demokrat Partisi-Suriye (KDP-S)’nin kuruluşuna öncülük etti.  Bu yeni oluşumun Suriye Kürt Bölgesi’ndeki dengeleri ne yönde değiştireceği ise bir başka merak konusu.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Mesud Barzani’nin, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın, “Barzani’nin Sünni Araplarla, IŞİD ve diğer terörist gruplarla Ürdün’de toplanıp Musul için plan yaptığı” iddiasına, "PKK ve Cemil Bayık, Kürdistan düşmanlarını ikna etmek için iftiralar atıyor. Acaba siz hangi ülke istihbaratının emriyle Barzani ve KDP’ ye düşmanlık yapıyorsunuz?" diyerek cevap vermişti.  KCK-Kandil ise Mesut Barzani’nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP)’yi "Kürt düşmanlarını sevindiren ve dış istihbarat güçlerinin yapmak istediği, ama yapamadığını yapan anlayış ve tutumla hareket etmektedir." ifadesiyle itham ediyordu.

Irak’taki fiili bölünme, önümüzdeki süreçte bağımsız bir Kürdistan’ın ilan edilmesiyle sonuçlanabilir. Türkiye ise karşılaşabileceği bu gerçeğin farkındadır. Bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasından sonra, Türkiye’nin bölgeyle olan ilişkileri nasıl seyreder? Bunu önümüzdeki dönemde görebileceğiz.  Irak’ta Bağımsız bir Kürdistan’ın kurulması, bölgedeki siyasi dengelerin değişmesine de neden olacaktır. Bölge ülkeleri özellikle de İran, bağımsız bir Kürdistan’a pek de sıcak bakmıyor.

Barzani ve Kandil arasındaki çekişmenin ana sebebi, Kürtler üzerindeki güç ve iktidar mücadelesi olmakla birlikte, bölge petrollü üzerindeki yeni pay ve kazanımlar elde etme çabası olarak değerlendirilebilir.

PKK-KCK-Kandil ile KDP günümüzde, Kürtler arasındaki en güçlü iki oluşum. PKK, Türkiye-Suriye-İran ve Avrupa’da güçlü bir konumdayken,  KDP ise bölgenin en eski siyasi partisi olma avantajını kullanıyor. Ve yakın bir zamanda da Irak’ta bağımsızlığını ilan edebilecek bir yönetiminin başı durumundadır.

Öcalan ile görüşmelerine devam eden Türkiye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile iyi ilişkiler içeren politikalar izliyor. Mesut Barzani’nin son Ankara ziyareti, bu tezi doğrular mahiyettedir.

Barzani’nin Türkiye’de olduğu bir sırada,  Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP)’nin yayın organı niteliğindeki  “Attaakhi” gazetesine yönelik silahlı saldırı,  zihinlerde başka soruların oluşmasına neden olmakla birlikte bölgedeki güç savaşlarının devam edeceğinin habercisi niteliğindedir.


Fırtınalı ve yağmurlu günlerin sonunda, güneşli ve güzel günler gelir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder