1 Temmuz 2014 Salı

Arap Baba Türbesi


Harput merkezinde, Kurşunlu Camiin yüz metre kadar doğu isti­kametinde, Belediye otoparkının hemen sağ tarafında adına inşa edilen mescidin zemin katında medfundur. Dik kayalıkların üzerine inşa edi­len bu anıtsal yapıya "Arap Baba" mescidi ve türbesi denir. Üst kısmı mescid, alt kısmı ise eskiden ölülerin konulduğu "körhane" tabir edilen bu Selçuklu eserine "Alaca Mescid" de denilirdi. Mescid bölümünün tavanı tonozlu ve tek kubbelidir. Bu tarihi yapı büyük bir titizlik gösterilerek kesme taşlardan inşa edilmiştir. Mescid bölümünün kapısı kuzeye, bodrum kat diye nitelendirilen zemin katın kapısı da güneye açılır, iç mekanı tek bir kubbe ile genişletilmiş, mih­rap nişi ve çevresi Selçuklu çinileriyle süslenmiştir.

Ayrıca kubbe kor­nişleri ve kubbenin tamamı aynı çinilerle bezenmiştir. Bugün bu çinilerin büyük bir kısmı dökülerek ya da çalınarak yağma edilmiştir. Kare plânlı olan Arap Baba mescidi, Selçuklulardan IV. Kılıçaslan'ın oğlu III Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında (Hicri 678 yılında) inşa edilmiş olup, ön kısmında çatı seviyesine ka­dar ayakta duran minaresi,  yerden bir metre sonra tuğla ile örülmüştür. Mescidin giriş kapısı kemerli olup, çevresi kahverengi taşlarla örülüdür. Konya'daki benzerlerinin bir başka örneğidir. Mihrap kısmının sağ ve sol yanında bulunan birer küçük pencere dışında sol duvar kısmında da bir penceresi vardır.

Arap Baba mescidi bayıra inşa edildiğinden, ikinci kat sayılan mescid bölümü zemin kat görünümündedir. Bu sebeple esas zemin kata bodrum kat da denilmek­tedir. Bu bodrumun güneye açılan kapısı bir metre yüksekliğinde olduğu için içerisi loş ve karanlık bir hale sokulmuştur. Zemin katın giriş kapısının hemen karşısında Arap Baba'ya ait sanduka bulunur. Bu bölümün zemini yerli taş bloklardan dolayı düzgün değildir. Arap Baba'nm ahşap sandukası yerdeki taş blok oyularak yerleştirilmiştir. Ağaçtan yapılan sanduka üstten menteşeli olduğundan ziyaretçiler ta­rafından açılarak ceset görülmektedir. Bugün yetkililerce çürümeyi önlemek amacıyla camekân içine alınmıştır.

Arap Baba Kimdir?

Bugün ne yazık ki Arap Baba hakkında elimizde kesin olmayan bilgiler vardır.  Bunların bazıları efsane niteliği taşıyan söylentilerden ibarettir. Onun 1200'lü yıllarda yaşadığı tahmin edilmektedir.  Mescidin giriş kapısı üzerindeki kitabesinde burasını yaptıran zatın ismi "Yusuf bin Arabi Şah" olarak geçer,  Bazılarına göre zemin kat­ta ahşap lahit içinde bulunan cesedin Arap Şah'a ait olduğu söylenir,  Müze yetkilileri bu cesedin daha Önce mumyalandığını iddia ederler. Bu konuda halkın inanışı ise çok farklıdır. Aslında bu güne kadar cese­din mumyalandığına ilişkin iddiaları doğrulayan herhangi bir tıbbî araştırma yapılmamıştır. Ayrıca halk arasında mumyalandığına dair herhangi bir rivayet olmadığı gibi, mumyacık konusunda da uzman bir kişinin görüşü yoktur. Cesedin bugünkü görünüşü et ve deri kısmının iskelet sistemine yapışarak kuruması şeklindedir. Bu haliyle kahverengi bir görüntüde olan cesedin baş kısmı kopmuş bir vaziyette yan tarafında durmaktadır.  Ishak Sunguroğlu Harput Yollarında adlı eserinde bu başın bu vücuda ait olmadığını iddia eder. Cesedin bazı yerlerinde çürümeler başladığı yolunda Müze yetkililerinin görüşü vardır.  Bütün bu iddialara rağmen yedi asırdan fazla bir zamandır bu cesedin çürümeden zamana meydan okuması oldukça manidardır.



                                                                                                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder