29 Ağustos 2019 Perşembe

1 Eylül!...


Hamdık…
Can diliyle, yâr eliyle yoğrulduk…
El eliyle, el diliyle…
Ayırdılar yârden, ayrı düştük…

Zemheri gecesi soğuğuna boyun bükmedik,
Yeşerdik…
Bahar aylarında bilmem kaç kez budandık,
Filizlendik…
Yazın en sıcak günlerine direndik,  
Kurumadık, toprağa kök saldık…

İhanet şebekelerinin tuzaklarına düşmedik,
Ayakta kaldık…
Hakk’a inandık, hakikatten ayrılmayıp,
Zalime boyun eğmedik…
Zulme ortak olmadık.
Güzelim ülkeye, ülkem insanına hizmet ettik…
Şükür bedel ödedik…!

Hazan mevsimi Sonbahar’da,
1 Eylül günü…!
“İnsan”(!) eliyle hazırlanan,
Odunu iftira ateşinden kör bir kuyuya itildik…
Yandık, yakıldık…
İsyan etmedik, imtihan dedik O’na sığındık…
Tabii ki Yusuf değildik ama Yusuf gibi masumduk.
Elhamdülillah!...

Memdoğlu…

23 Ağustos 2019 Cuma

Fanîyiz!...


Değdi gözleri gözlerime,
Bilemedim ayrılık var.
Kurudu gönül bahçem,
Yalnızlık ruhumu sarar…

Yorgun düştü bedenim,
Yâr hasretiyle eridim.
Aşksız dokunmaz kilim,
Aşığa her şey aşikâr...

Gurbet de kaldı o yâr,
Özlem, feryat, acı var.
Perde inmiş gözlere,
Dünya sevgiye düçar…

Rüzgârda sevgili kokusu,
Yüreği yüreğime sığar…
Ömür ki kısacık bir film,
Sonunda yolculuk var…

Yeryüzü sessiz duvar,
Gökyüzünde matem var
Sokakta bir telaş, koşuşturma,
Koca âlem “adem”e dar…

Dışarıda sonbaharın kokusu,
Kalbimde yine hüzün var...
Fanîdir insan-oğlu,
İki metrelik çukura sığar…

Memdoğlu…