11 Haziran 2015 Perşembe

AK Parti-CHP Koalisyonu mu?...

YSK tarafından seçimin kesin sonuçları açıklanmamış olsada AK Parti 258, CHP 132, MHP 80 ve HDP 80 milletvekili ile TBMM’de temsil hakkını kazandılar.

Seçim sonuçları Türkiye’yi bir kez daha koalisyon hükümetleri ile karşı karşıya getirdi. 13 yıllık AK Parti iktidarlarının ardından yeniden koalisyon hükümeti dönemiyle yüzleşen Türkiye toplumu, seçim sonrası“şimdi ne olacak?” şaşkınlığının ardından, meclise giren tüm siyasi partilerin koalisyon ihtimallerine yeşil ışık yakmasıyla rahat bir nefes alabildi.

İş dünyası ve siyasi otoriteler, yakın bir zamanda yapılacak erken seçimin bugünkü şablondan pek de farklı sonuçlar doğurmayacağı konusunda hemfikirler. Kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye ekonomisi de yakın zamanda yapılacak bir erken seçimden büyük bir yara alabilir.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunmasının ardından, Ankara’da olması muhtemel koalisyon ihtimalleri konuşulmayabaşlandı. Elbette ki tüm koalisyon ihtimalleri meşrudur ancak yüzde kırkbir oy oranıyla seçimden birinci parti olarak çıkan AK Parti’siz bir koalisyon, Türkiye için istikrarsız yılların başlangıcı demektir.

Yeni anayasa, Çözüm Süreci, Suriye ve Orta Doğu, AB ile ilişkiler ve ekonomik istikrar gibi çözüm gerektiren sorunlarımız varken, teammüller gereği hükümet kurma görevini alması beklenen Davutoğlu’nun, küskünlük ve alınganlık göstermeden mevcut olasılıkların en uygununu tercih etmesi gerekir.

Ankara kulislerinde farklı hükümet senaryoları konuşuluyor olmakla birlikte, (Seçim gecesi Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu ve zihinlerde birçok soru işaretleri bırakmış olan konuşmasına rağmen)kamuoyundaki yaygın beklenti,  bir AK Parti-MHP koalisyonunu yönünde.

Mevcut şartlarda MHP ve HDP’nin içerisinde bulunacağı bir AK Parti hükümeti, hem AK Parti’ye, hem de Türkiye’ye zaman kaybettirecektir.

HDP’nin içerden ya da dışarından desteği ile kurulacak bir koalisyon, İmralı’ya ve Kandil’e verilmiş taviz olara algılanacak ve AK Parti’ye oy vermiş milliyetçi oyların kaybına sebebiyet verecektir.HDP’nin almış olduğu 13.1 oy oranından sonra PKK’nın Türkiye’ye yönelik silahlı eylemlere başvuracağını sanmıyorum.

Yine MHP’nin içerden veya dışarından desteği ile kurulacak bir koalisyon hükümetinin ise “Çözüm Süreci”nin sonuçlandırılmaması şeklinde algılanacak ve her şeye rağmen AK Parti’ye oy vermiş olan diğer Kürt oyların kaybına neden olacaktır.

Türkiye’nin öncelikli politikaları göz önünde bulundurulduğunda devlet tecrübesi olan CHP ile kurulacak geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kısa ve orta vadede bir istikrarı da beraberinde getirebilecektir. İşe meclis başkanlığının CHP’li bir milletvekilinin seçilmesiyle başlanabilir. CHP’nin içerisinde yer alacağı AK Parti hükümetinin, yeni anayasa hazırlıklarının HDP’den de destek bulacağını umuyorum.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile yapmış olduğu görüşme sonrası -kuvvetle muhtemel- olası bir AK Parti-CHP koalisyonunu engellemeye yönelik toplumu manipüle edici değerlendirme ve yorumlar yapılmaya başlandı.

Ülkede kaos ortamı oluşturmak isteyen derin ve karanlık odaklar bir kez daha Diyarbakır'da kan döktüler. Seçim sonrası oluşan belirsizlik nedeniyle, ülkede güvenlik ve istihbarat zafiyetinin oluşmasına mahal verilmemelidir.

Çıkarları için, gerektiğinde ülkeyi feda etmeye çalışan yapılanmalara, devleti içeriden kemiren komitelere heveslerini kursaklarında bırakalım.

Fitnenin kol gezdiği, etnik ve mezhepsel ayrışmaların yaşandığı bir coğrafyada bulunan Türkiye'yi bu illetten korumak hepimizin görevidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder