23 Şubat 2016 Salı

Sitem!...


Yine bir akşamüstü...
Hava soğuk, ruhum fırtınaya tutulmuş gibi.
Güneş batarken, yeryüzü hüzün dolu,
Merhamet göğe çekilmiş.
Bir tek yol arkadaşlarım, kalem ve defterim…
Dökülen sözcükler, kabaran duygularıma ait.
Sitemlere sığmayan bir feryat.
Kırık kalbim için
Ağlıyor kalem, ağlıyor defterim.

Ansızın gelen, ustamdı.
Görmesin, üzülmesin diyerek,
Duygunun saf hali kelamı çöpe attım hızlıca.
Ustam,
Zarifçe buruşuk kâğıdı aldı çöpten.
Bakışlarıyla ruhumu okumuş,
Sessiz çığlıklarımı o da onaylamıştı.
Gözleri ıslandı, dayanamadı.
Ağır sitemlerim onu da çökertmişti.
Başını kaldırdı: “Bu mısralar Leyla’yı anlatmışken,
Nasıl çöpe atarsın?” dedi.

Çaresizdim, öylesine harap, öylesine bitaptım ki?
Sevgili çerçöpün içinde kıvranıyor
Leyla’m zebun olmuş…
Yüreğimin sultanı göklerde değil, yerlerde sürünüyor.
Feryadım kime?...
Sevgiliye mi, Leyla’ya mı, gönül ustasına mı?...
Bir dehlizdeyim…

Memdoğlu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder