Gündüz vakti,
En
yakın sırdaşım oldu yine karanlık.
Zemheriye
sarılıp yaprağını arıyor;
Efsunkâr
bir duruşta...
Karanlığa
hesap soruyor
Suskun
yüreğim!..
"Susarak
çok şey anlatıyorsun!" dedi,
Şiire
meftun ruhumun kırıklarına konan
Aksa’nın
öksüz kelebeği.
Kayın
ağacının iniltisi bozuyor
Gecenin
sessizliğini.
Kekremsi
kokuyor dünya.
Gazze’de
doğum sancısı çekiyor yeni gün.
Toprak
zeminde yükselen kan gölgesini,
Yere
düşen yağmur taneleri ıslatıyor.
Gözler
ıslak, bakışlar yaralı...
Mazlumlar
ağlarken,
Gündüzün
karanlığında üşüyor masumiyet!..
Mor,
sarı, pembe ve al…
Uçurtmadan
rengârenk umut.
Kelime
kelime…
Kelâma
hasret esir sözcükten,
Şiir
olup filizlenirken merhamet.
Güneşi
görmeden olgunlaşır mı?
Filistin’e
sessiz kalan in sa ni yet!
Memdoğlu...