Mollasorik’in,
Karaali’nin, Günbağı’nın,
Çekemen’in,
Karagedik’in yolu, durağıydın İstasyon.
Trenlerin
gelişini dört gözle bekleyen annelerin,
Babaların,
eşlerin, çocukların özlemlerinin sonlandığı yerdin İstasyon.
Her
yolcu trenini misafir ettiğinde, kuşların cıvıltısını andıran,
Köy
çocuklarının “armut, armut, armut” diye cıvıldadıkları alanın adıydın İstasyon.
Askere
gidecek gençler için ayrılıkların başlangıcı olan,
Tezkere
almışlar için ise hasretin bittiği yerdin İstasyon…
Kimi
zaman düğün, kimi zaman bayram,
Kimi
zaman da cenazelerin güzergâhıydın İstasyon
“Şefkat”i
sadece isminde barındırmayan,
O
şefkati, bağrını açtığın misafirlerine de sunan,
Kimsesizlerin
uğrak yeriydin İstasyon…
Hani,
futbolda büyük karşılaşmalar,
Müsabakalar
için kullanılan bir ifade vardı ya. “Derbi”
İşte,
derbi karşılaşmalarına ev sahipliği yapan,
Bizlere
derbi heyecanlarını yaşatan arenanın adıydın İstasyon…
Gecenin
karanlığında çevremizi aydınlatan,
Korkularımızı
yenmemize vesile tren seslerinin bize cesaret verdiği,
Işığın
kaynağıydın İstasyon.
Bir
efsane olmuş, bölgedeki tek ama uzun tünelin nuruydun.
Trenlerin,
manevra yaparken soluklandığı, dinlendiği vadiydin…
Abdullah’ın,
Hasan’ın, Mehmet’in, Mustafa’nın,
Adem’in
Kemal’in Aziz’in, Hüseyin’in…
Bölgenin
“Ekmek Teknesi”ydin İstasyon…
Yolcuların
soğuk kış günlerindeki sığınağıydın, kalesiydin.
Her
gördüğümde, yüreğimi sızlatıp hatıralarımı canlandıran,
Çocukluğumun,
gençliğimin nişanesi İstasyon.
Bugün…
Peki
ya bugün?
Ne
oldu sana böyle?
Komşuların,
dostların, yoldaşların nerede?..
Sinende barındırdıkların nerede?
Heyhat,
heyhat...!
İstasyon
o şaşalı; cıvıl, cıvıl günlerini mazide bırakmış…
İstasyonunun
boynu büyük, istasyonunun yüreği yaralı…
Ata
diyarı gibi yapayalnız kalmış İstasyon.
Kimsesiz
bir çocuk misali,
"Nerede
arkadaşlarım, nerede kardeşlerim?
Nerede
sevdiklerim" diye feryat ediyor İstasyon…
Şimdi!
Şimdi
artık seni anlayabiliyorum.
Hüznünü,
kimsesizliğini, yalnızlığını anlayabiliyorum
Sessiz
çığlıklarını duyabiliyorum.
Sevdiklerini
kaybetmenin ne kadar acı olduğunu,
Terk
edilmeyi ben de biliyorum İstasyon!
Ayrılıkların,
hüzünlerin, sevinçlerin ve kavuşmaların limanıydın sen.
O
güzel günlerin şahidi İstasyon!...
Memdoğlu...