Cumhuriyet
Türkiye’sinin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, 1923'ten 1950'ye
kadar aralıksız 27 yıl iktidarda kalmıştır.
30 Mart yerel
seçimlerinden sonra, 10 Ağustos’taki Çankaya seçiminde de ağır bir yenilgi alan
CHP, geçtiğimiz günlerde 18. Olağanüstü
Kurultayı’nı gerçekleştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’nin Genel
Başkanlık için yarıştığı kongre sonucunda Kılıçdaroğlu, delegelerden 740 oy alarak bir kez daha genel
başkan seçildi. Diğer genel başkan adayı Muharrem İnce ise delegelerden 415 ol
alabildi. 415 oy küçümsenmeyecek bir rakam. Bu rakam, “CHP’deki iç muhalefet giderek güçleniyor” yorumlarını da teyit etmiş oldu.
Türkiye'nin en köklü,
en modern ve en demokratik partisi olduğunu iddia eden CHP, bu iddiasının
aksine bugün seçkin jakoben-elitlerin partisi olmaktan kendisini
kurtaramamıştır. CHP yönetiminde halk tabanından gelen kaç kişi mevcuttur?
Kürt sorunu ve iki
yıldır devam eden “Çözüm Süreci”ne verdiği katkılar ile tanınan Murat
Özçelik’in PM’ye girememesi, CHP’nin Kürt sorununun çözümü yönündeki
çözümsüzlüğünü bir kez daha ortaya koymuştur.
Türkiye’de zihniyet
değişiyor ama CHP değişmiyor.
Demokrasi diyen,
demokrasinin aracı olan seçimle seçilmiş cumhurbaşkanının TBMM'deki yemin
törenine katılmayan bir CHP…
Demokrasinin çatısı
olan TBMM’de, Meclis Başkanı’na kitap fırlatan bir CHP… Son kongrede terfi
ettirilerek CHP Grup Başkanlığına getirilen Engin Altay'ın, TBMM Başkanı Cemil
Çiçek'e Anayasa kitapçığını atması, CHP'nin demokrasi kültürünü yansıtan tarihi
bir eylemdir.
CHP, yedi yıl önce Abdullah
Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini de TBMM’yi terk ederek protesto etmişti. CHP
bu alışkanlığından vazgeçmediğini, halktan %52 oy almış, Türkiye’nin 12.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemini esnasında da TBMM’yi terk ederek
protesto etti. Diğer muhalefet partileri MHP ve HDP, TBMM’de hazır bulundu.
Türkiye muhalefeti
değişiyor, ama CHP değişmiyor.
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın TBMM’deki yemin töreninde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Necdet Özel ile birlikte tüm kuvvet komutanları da TBMM’de hazır
bulundular. Hatırlanacağı üzere 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2007’deki yemin töreninde dönemin genelkurmay başkanı
ve kuvvet komutanları TBMM’ye gelmemişlerdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri
değişiyor ama CHP değişemiyor.
Kendi söylem ve
politikalarıyla çelişen bir CHP değil,
Söylem olarak "sol",
zihniyet olarak " totaliter-burjuva" sınıfına teslim olan bir CHP değil,
Sadece muhalefet etmek için, muhalefet eden
bir CHP değil,
Her seçim hezimetinden
sonra yönetimi değişen, ama yönetim mantalitesi değişmeyen bir CHP değil,
“Dersim” faciasını
unutan, buna karşılık Gezi olayları ve Soma faciası üzerinden siyaset yapmaya
çalışan bir CHP değil,
Eski alışkanlıklarından
kurtulamamış, siyaseten kendisini yenilemeyen bir CHP değil,
İsminde “halk” olan ama
Türkiye halkının çoğunluğuna yabancı olan bir CHP değil,
"Bana rakı içen
adam değil, çalışan adam gerek" diyerek, rakı içenlerle arasına mesafe
koyan, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olan bir CHP değil…
CHP’nin Türkiye’ye,
Türkiye’nin de CHP’ye ihtiyacı var.
İktidar olmak için siyaset
yapan, bunun için çalışan ve üreten bir CHP…
Huzurla kalın efendim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder