Suriye’de devam eden iç çatışmalar nedeniyle, ülke genelinde oluşan otorite boşluğunu en doğru Kürtler kullandı. (kendileri açısından)
Kürt oluşumunun başını çektiği PYD, Esed yönetimi ile hiçbir çatışmaya girmedi, bekledi. Esed ordusu ile ÖSO güçlerinin çatışmalarından faydalanarak Türkiye sınırındaki Kürt Bölgesi’nin kontrolünü eline geçirdi. Türkiye’nin; gerçekte beklenen bu gelişmeye verdiği tepki bize 20 yıl öncesini hatırlattı.
Sonuçta Irak’ın kuzeyinde federal bir Kürdistan oluştu.
Peki, Türkiye ne yaptı?
20 yılda Irak’ın Kürt Bölgesi’ni inşa etti. Dememiz o ki Kuzey Irak’taki büyük inşaat şirketlerinin neredeyse tamamını Türkiye’den giden firmalar oluşturuyor. Bununla da yetinmeyen Türkiye ilişkilerini Bölgesel Kürt Yönetimi ile petrol anlaşmaları yapabilecek düzeye kadar çıkarmıştır.Hâlihazırda PYD özerkliğini ilan etse bile ABD ve batıya rağmen, Türkiye ne yapabilecek?
Suriye’ye müdahale mi edecek? Hayır. Böyle bir ihtimal hiç ama hiç gerçeklemeyecek. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi demek, PKK ile var olan cepheyi daha da genişletmek demek olur.
Yeniden bugüne dönersek:
Yeniden bugüne dönersek:
Türkiye; yıllardır Esed’den kimlik dahi alamayan Suriye Kürtlerini kendi safına çekebilirdi. Kaldı ki PKK’nın Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil etmediği gibi, PYD’de nin de Suriye’deki tüm Kütleri temsil etmediği gerçeği ortada iken.
20 yıl önce, Irak’ın Kürt bölgesinde meydana gelen federe Kürt devletinin ve bugün Suriye Kürt bölgesinde meydana gelen oluşumun, mihenk noktasını ABD politikaları oluşturuyor.
Diğer yandan, ABD Kongresinin Temsilciler Meclisi ve Senato kanadı, İstihbarat Komitesinin, Suriyeli muhaliflere silah göndermesini onayladı.
ABD’nin kendi çıkarları açısından Suriye muhalefeti içerisinde yer alan, El-Kaide destekli El-Nusra’yı desteklemesi beklenemez. ABD, buna rağmen Suriye konusunda izlediği politikalarla kafaları karıştırmaya devam ediyor…
(Bu yazı ilk olarak 24 Temmuz 2013 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder