Türkiye'nin acil çözüm bekleyen
sorunlar zincirinin en önemli halkalarından birini kuşkusuz Kürt sorunu
oluşturmaktadır. Osmanlı’nın son yıllarından devralınan merkeziyetçi anlayış
bir yana bırakıldığında Cumhuriyetle yaşıt olan bu sorunun çözülemeyişinin
oluşturduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve insani açıdan pek çok kayıp dikkate
alındığında, yaşananların ne denli yakıcı ve derin olduğu daha iyi
anlaşılmaktadır.
Türkiye mevcut sorunlarını kendi
çözmelidir. Dışarıdan, yabancıların oturduğumuz
binanın eksikliklerini gidermesine müsaade etmemeliyiz. Evimizin tüm
ihtiyaçlarını kendimiz karşılayamazsak, maalesef birileri buna el atacak,
binayı yeniden inşa etmeye çalışacak, nihayetinde bina sakinlerini bahçe
kapısından içeri bile almayacaktır. Kürt sorunu ve çözümü bu binada yaşayan
herkesin sorunudur. Bu sorun sadece devletin ya da bir siyasi partinin değil,
tüm Türkiye’nin sorunudur. Kendi sorunlarını çözemeyen bir Türkiye’nin bölgede
ve dünyada “lider ülke” olma iddiası elbette ki gerçekçi olmayacaktır. Hakikatler, hakikat olarak kaldığı müddetçe,
elbette hedefine ulaşacaktır.
Kürt sorununa kalıcı
çözüm için günümüze kadar uygulanan stratejilere alternatif yeni stratejiler
geliştirmek gerekmektedir. Sorun gitgide idare edilemez bir sürece girmekte,
Türkiye’nin geleceğini etkileyecek tehlikeler içermektedir. Sorunun
dinamiklerini meydana getiren siyasi ve sosyolojik süreçler yeniden gözden
geçirilmelidir. Kürt sorununun çözümü ile ilgili kuşkusuz bugüne kadar çok şey yazıldı. Değerli raporlar,
araştırmalar, kitaplar yayınlandı. Kendim de bölgede doğmuş, büyümüş ve 20 yıla
yakın bir zaman bu mücadele birimlerinde görev almış biri olarak; PKK, ve Kürt sorununun çözümü ile ilgili
2009-2011 yıllarının panoramasını çıkarmaya çalıştım.
Bu çalışmayı yaparken şahsıma ait çözüm
önerileri, tespit ve değerlendirmelere yer vermekle birlikte; genelde bölgeden
gelen değerlendirme ve çözüm önerilerini toparlamaya, gündemdeki KCK
operasyonları ile ilgili gazeteci, yazar ve akademisyenlerin yorum ve
değerlendirmelerini yansıtmaya gayret ettim. Yapmış olduğum bu çalışmada tek
amacım ve gayem; Kürt sorununun çözümüne bir katre de olsa katkı
sunmaktır.
Bu çalışmada yardımlarını ve
desteklerini esirgemeyerek beni cesaretlendiren tüm dostlarıma, çalışma ve oda
arkadaşlarıma teşekkür ediyor, şükranlarını sunuyorum.
Mehmet
MEMDOĞLU
ANKARA- 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder