7 Temmuz 2014 Pazartesi

KÜRT SORUNU ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE 2009-2011 PANORAMASI

Türkiye'nin acil çözüm bekleyen sorunlar zincirinin en önemli halkalarından birini kuşkusuz Kürt sorunu oluşturmaktadır. Osmanlı’nın son yıllarından devralınan merkeziyetçi anlayış bir yana bırakıldığında Cumhuriyetle yaşıt olan bu sorunun çözülemeyişinin oluşturduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve insani açıdan pek çok kayıp dikkate alındığında, yaşananların ne denli yakıcı ve derin olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Türkiye mevcut sorunlarını kendi çözmelidir. Dışarıdan, yabancıların oturduğumuz binanın eksikliklerini gidermesine müsaade etmemeliyiz. Evimizin tüm ihtiyaçlarını kendimiz karşılayamazsak, maalesef birileri buna el atacak, binayı yeniden inşa etmeye çalışacak, nihayetinde bina sakinlerini bahçe kapısından içeri bile almayacaktır. Kürt sorunu ve çözümü bu binada yaşayan herkesin sorunudur. Bu sorun sadece devletin ya da bir siyasi partinin değil, tüm Türkiye’nin sorunudur. Kendi sorunlarını çözemeyen bir Türkiye’nin bölgede ve dünyada “lider ülke” olma iddiası elbette ki gerçekçi olmayacaktır.  Hakikatler, hakikat olarak kaldığı müddetçe, elbette hedefine ulaşacaktır.

Kürt sorununa kalıcı çözüm için günümüze kadar uygulanan stratejilere alternatif yeni stratejiler geliştirmek gerekmektedir. Sorun gitgide idare edilemez bir sürece girmekte, Türkiye’nin geleceğini etkileyecek tehlikeler içermektedir. Sorunun dinamiklerini meydana getiren siyasi ve sosyolojik süreçler yeniden gözden geçirilmelidir. Kürt sorununun çözümü ile ilgili kuşkusuz bugüne kadar çok şey yazıldı. Değerli raporlar, araştırmalar, kitaplar yayınlandı. Kendim de bölgede doğmuş, büyümüş ve 20 yıla yakın bir zaman bu mücadele birimlerinde görev almış biri olarak;  PKK, ve Kürt sorununun çözümü ile ilgili 2009-2011 yıllarının panoramasını çıkarmaya çalıştım.

Bu çalışmayı yaparken şahsıma ait çözüm önerileri, tespit ve değerlendirmelere yer vermekle birlikte; genelde bölgeden gelen değerlendirme ve çözüm önerilerini toparlamaya, gündemdeki KCK operasyonları ile ilgili gazeteci, yazar ve akademisyenlerin yorum ve değerlendirmelerini yansıtmaya gayret ettim. Yapmış olduğum bu çalışmada tek amacım ve gayem; Kürt sorununun çözümüne bir katre de olsa katkı sunmaktır. 

Bu çalışmada yardımlarını ve desteklerini esirgemeyerek beni cesaretlendiren tüm dostlarıma, çalışma ve oda arkadaşlarıma teşekkür ediyor, şükranlarını sunuyorum.

           
                                                                                  Mehmet MEMDOĞLU


                                                                                          ANKARA- 2011 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder