12 Eylül 1980 Darbe ürünü olan Anayasamız, kuvvetler ayrılığı (yasama-yürütme-yargı) ilkesine göre düzenlenmiştir.Kuvvetler ayrılığı ilkesinin en önemli erki, şüphesiz adalet dağıtan yargıdır. Yani yargı bağımsızlığıdır. Adil bir "yargı"nın, her türlü baskı ve etkiden uzak ve siyasal çekişmelerin dışında kalması gerekir...Türkiye'de yargı erki hiç bir zaman tam bağımsız olmamıştır.Yargı hep, gücü elinde (siyaset ya da statüko) bulunduranların tercihlerine göre kararlar vermiştir.
Dün, ETÖ'ye üye suçlamasıyla tutuklama kararları veren yargı, bugün o tutuklamaları gerçekleştirenleri tutuklayabiliyor. Siyasi dengeler değiştiğinde, bugün tutuklama kararı verenler, yarın bir başka suçlamayla tutuklanabilirler...
Burası Türkiye...
Burası Türkiye...
Devlet idaresi ile kamu hizmetlerinin dağıtımında; etnik köken, grup, parti, cemaat, takım, tarikat, kulüp mantığı olmamalı; aksi halde devleti oluşturan ana gövde çatırdamaya başlar ve içerisinde bulunduğumuz gemiye su sızmaya başlar. Bu sızıntıyı gören derin yapılanmalar, geminin rotasını menfaatleri istikametine çevirmenin yollarını arayacaklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder