9 Temmuz 2015 Perşembe

Erken Seçim Gerekli mi?...

Maalesef Türkiye’de her şey siyasallaşmış/siyasallaştırılmış vaziyette. İşçinin ve emekçinin hakkını savunması gereken sendikalar, siyasi partilerin arka bahçelerine dönüşmüş. Halkı doğru bilgilendirme görevi bulunan medya kuruluşları, tarafgirlikte futbol seyircisine şapka çıkartacak seviyeye ulaşmış. Ülkenin nabzını yoklamak için kurulmuş olan araştırma şirketleri,  siyasi partilerin birer şubesi haline dönüşmüş…

Seçimin üzerinden bir ay geçti. TBMM Başkanı’nın seçilmesinin ardından, Meclis yönetiminin de oluşmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümet kurması için -teamüller gereği- Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yeni hükümet kurma görevi vermesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetin şekillenmesinde de etkin rol oynayacağını tahmin ediliyor. Sayın Erdoğan’ın kuruluşunda aktif rol alacağı bir koalisyon hükümeti, uzun ömürlü olmayacaktır. Kimi çevrelerin “Cumhurbaşkanı Erdoğan süreci yavaşlatmaya çalışarak erken seçim zemini hazırlıyor” iddialarını gerçekçi bulmuyorum. Sayın Erdoğan erken bir seçimin risklerini de okuyabilecek,  görebilecek bir siyasetçi ve devlet adamıdır.

AK Parti’li birçok siyasetçinin, Türkiye’de bugüne kadar kurulmuş koalisyon hükümetlerinden sonra, koalisyon ortaklarının tek başına iktidar olamadıklarının farkında ve bilincinde olduklarından, koalisyon yerine; erken seçim ihtimaline sıcak baktıkları iddia ediliyor. Temennimiz 45 günlük yasal süre içerisinde yeni hükümetin kurulması yönünde. Şayet bu süre zarfı içerisinde hükümet kurulamadığı takdirde anayasa gereği 90 gün sonra Türkiye yeniden sandık başına gitmek zorunda kalacaktır.

Meclis’te hükümet oluşturulamayacak bir tablo görünmüyor ama AK Parti’siz bir hükümetin kurulma ihtimali de bulunmuyor. TBMM Başkanlık seçimi bunun en güzel örneği. Meclis Başkanı seçiminde ittifak edemeyen üç muhalefet partisinin, AK Parti’siz bir hükümet formülünde ittifak edebilecekleri ise ihtimal dışı. Mevcut şekliyle hükümet çıkaramayan TBMM ise itibar kaybına uğrayacaktır.

Kimi araştırma şirketlerinin “bugün seçim olsa” anketleri,  Türkiye gerçekleriyle bağdaşmıyor. Aynı araştırma şirketlerinin 7 Haziran seçimden önce yaptıkları değerlendirmeler, manipülasyondan öteye gitmemiş, hem kamuoyunu hem de siyasi partileri büyük bir yanılgıya düşürmüştü. Muhtemel bir erken genel seçimde, Türkiye; bugünkü tablodan çok farklı bir tabloyla karşılaşmayacaktır. Kısmi bir oy artışı elde etse de AK Parti’nin tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaşacağını sanmıyorum.

Erken seçim ihtimalini devre dışı bıraktığımızda, ortada AK Parti-CHP ya da AK Parti-MHP koalisyon ihtimalleri duruyor. “AK Parti-CHP Koalisyonu mu?” başlıklı yazımızda, “Türkiye’nin öncelikli politikaları göz önünde bulundurulduğunda devlet tecrübesi olan CHP ile kurulacak geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kısa ve orta vadede bir istikrarı da beraberinde getirebilecektir.” demiştik. Bugün de aynı noktadayım. Ve seçimden sonra iç ve dış politikada yaşanan gelişmelere bakıldığında, önümüzdeki sürecin bir AK Parti-CHP koalisyonuyla atlatılmasının Türkiye için doğru bir tercih olacağını gösteriyor.

Seçmen, muhtemel bir erken seçim durumunda, ülkeyi hükümetsiz bıraktıkları için  Meclis’teki mevcut siyasi partilere tavır alarak daha farklı tercihlere yönelebilir. Seçmenin Meclis’teki siyasi partileri cezalandırma adına kullanacağı tercihlerden de tek başına bir iktidarın çıkması mümkün görünmüyor. Hükümetsiz bir Türkiye’de başta siyasi istikrarsızlık olmak üzere, ekonomik istikrarsızlık da baş gösterecektir. 

Bugün Yunanistan’da yaşanan sorunlar siyasi istikrarsızlıkla başladı. Ülkedeki siyasi istikrarsızlık beraberinde ekonomik istikrarsızlığı ve iflası getirdi. Türkiye olarak -1990’lı yıllarda benzer şartlarda yaşadığımızı geriye dönüp hatırlarsak- Yunanistan’dan çıkarmamız gereken çok büyük dersler vardır.

Evet, erken seçim de demokrasinin bir gereğidir. Türkiye’nin “Yeni anayasa, Çözüm Süreci, Suriye ve Orta Doğu, AB ile ilişkiler ve ekonomik istikrar” gibi çözüm gerektiren sorunları varken, siyaset kurumu ve siyasetçilerin hissiyatlarına yenik düşmeden, küskünlük ve alınganlık göstermeden, siyasi kazanç ve menfaat hesaplarını devre dışı bırakarak hareket etmeleri gerekir.

Türkiye’nin, yakın zamanda yapılacak bir erken seçim lüksü yoktur…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder