15 Temmuz 2015 Çarşamba

Masal!...

Sözcüklerim yetmiyor uzaklara…
Her biri, binlerce kilometre mesafeye kanat çırpan kuşların kanatlarında seyr-i âlemi aşan kelimelerimin varabileceği son nokta,
Saçlarının tek telinden ibaret...

Kâinatın, mozaik edasıyla neşrettiği tüm ahengi, bir dalgıç misali gün yüzüne çıkarmanın haklı gururunu yaşarken sıfatlarım,
Seni görünce, gerisin geriye atıyor adımlarını.
Gülümsemenin peşi sıra, küçülüp, nokta halini alan bir çift ışık huzmesinin üzerinde oluşturacağı tahribatı biliyor çünkü?

Seni anlatabilmek gibi ağır bir yolu arşınlayıp, vuslata ereceği iddiasını savururken etrafına,
Yirmi dokuz harfin oluşturabileceği tüm kombinasyonların adının ilk harfine kâfi geldiğini fark edince,
Birer birer düşüyor süngüler; ağır yenilgiler alarak…

İçerisinde, herhangi bir yerinde, bir mısrada, bir harfte…
Noktada bile olsa, seni tarif edebilme avuntusu, kendini imkânsızlığın tesellisinde buluyor her seferinde.

Var olduğun düşüncesi,
Yokluğunun kıyametinde eridi eriyeli sükûtun gölgesinde tazeliyor sabahlar...
O gölgelik ki doğan günün hükümsüzlüğünde geçirilen saatler boyu,
Boylu boyunca uzanan kumsal…
Ve sen!
Gerçeği binlercesine kâfi gelen bir masal!

Masal!…

Memdoğlu...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder