AK
Parti ve CHP’nin ardından, HDP seçim bildirgesi de İstanbul Mustafa Kemal
Kültür Merkezi’nde Eşbaşkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ
tarafından açıklandı.
HDP’nin
kuruluşunda, sivil Kürt siyasetinin seküler modernleşme konusunda “Kemalist
paradigmayı” esas alacağı, söylemlerinin
özünde de bu düşünce yapısının benimseneceğinin işaretleri vardı. Dün açıklanan
seçim bildirgesinin temelinde bu düşünce yapısı etkili olmuştur.
Açıklanan
bildirgede özetle şu başlıklar öne çıkmıştır.
-Eşit
yurttaşlık temelinde hak ve hürriyetleri güvence altına alacak, başkanlık
sistemini asla kabul etmeyecek sivil bir Anayasanın oluşturulması,
-YÖK’ün
kaldırılarak, yerine bir koordinasyon kurumunun kurulacağı,
-Eğitim
sistemin anadil temelinde çok dilli hale getirilip 4+4+4 sisteminin
kaldırılarak, sabahçı ve öğlenci sisteme son verileceği,
-Vicdani
red hakkının Anayasal güvence altına alınarak, askerliğin isteğe bağlı
kılınması,
-LGBT’lilere
eşit bir yurttaşlık için, gerekli yasal adımların atılması,
-İl
valilerinin seçimle atanması,
-Seçim
barajının kaldırılarak, partilerin aldıkları oy oranında temsil edilmelerinin
sağlanması,
-Anadilde
ücretsiz ve tarafsız yargı hizmetiyle savcı ve avukat konumlarının eşitlenmesi,
-Koruculuk
sistemimin kaldırılarak, korucuların başka alanlarda istihdam edilmesi,
-Basın
özgürlüğünün sağlanması,
-Kürt
sorununun bütün boyutlarıyla çözümünü ve demokratik bir Türkiye’nin inşasının
sağlanması, her türlü koşulda silahsız çözüm ve demokratik siyasetin hedef
alınması,
-Zorunlu
din dersi uygulamasının kaldırılarak din derslerinin isteğe bağlı kılınması,
-Devletin dini alana müdahalesinin en aza
indirgenmesi için Diyanet’in kaldırılması,
-Tarihte halklara yapılan soykırım ve
katliamlar karşısında halklardan devlet adına özür dilenmesi,
-Ermenistan’a
uygulanan ambargonun kaldırılması, Türkiye-Ermenistan sınırının tek taraflı
olarak açılması,
-Nükleer
enerji yatırımlarının durdurulması, devam eden baraj projelerinin iptal
edilmesi,
-Yeni
AVM yapımına izin verilmemesi,
-Genel
grev gibi hak arama süreçlerinin garanti altına alınması, hafta içi çalışma
sürelerinin 35 saate düşürülmesi,
-Engelleri
Kaldırma Bakanlığı’nın kurulması.
HDP
bildirgesindeki birçok benzer maddeyi, diğer siyasi partilerin seçim
bildirgelerinde görmek mümkün olsa da HDP, tüm Türkiye yerine; sol, sosyalist
kesimler ile ulusalcı Kürtlere yönelik ve aynı zamanda Gezi ruhuna uygun;
“demokratik özerkliği” hedefleyen bir bildirge açıklamıştır.
Bildirgede
açıklanan kimi maddeler, “Tarihte halklara yapılan soykırım ve katliamlar
karşısında halklardan devlet adına özür dilenmesi” HDP’nin Türkiye partisi
olacağını vaat eden iddiasına ters düşmüştür.
Yine,
“Diyanet İşleri Başkanlığı”nın kaldırılmasını fikri, jakoben-seküler bir
düşüncedir.
Daha
önce kendilerine oy vermemiş inançlı, Türkiye vatandaşı hiç bir Kürdün bu
bildirgeye evet diyebileceğini sanmıyorum.
Sonuç
olarak, ülkemizde bir proje olarak başlatılan ve esasta toplumu topyekûn
dönüştürme ve evrimleştirmeyi amaçlayan “laisizm ve sekülerizmin” bir benzeri HDP
eliyle, Kürtler üzerinde uygulanmaya çalışılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder