Diken’di…
Görüntüsü ve şekliyle
hasedin simgesi,
Acıyla dökülen gözyaşı
damlası…
Gül sevenleri acıtsa da
Gül, dikenine gülerdi.
Güle olan aşkından,
Diken, gülü koklayanı,
Desteleyeni kıskanır, onları incitirdi.
Gül’dü…
Rüzgârın önünde raks eden
inci,
Kokusu ve rengiyle
çiçeklerin sultanı…
Gül, dikenle beraber olduğu
için
Hem ağlar, hem de gülerdi.
Dikenin sayesinde, hoş
kokular saçar,
“Gülmeyi de ağlamayı da
dikenden öğrendim” derdi.
Diken, acı verse de gül
dalında olduğundan...
Haliyle, karakteri ve
tabiatı “gül” kokardı.
Mevlânâ; “Gül o güzel
kokuyu,
Diken ile hoş geçindiği için
kazandı” derdi.
Âşık ta “derdim var” derdi
Oysa gülün bülbüle, bülbülün güle derdi
“Olur mu?” demeyin!
Dikenin de vardı bir derdi.
Hem de ta derinden
Derdini de sadece “gül”e
derdi.
“Gül deste, gül deste
Güllerin gülü, güldeste
Gül, En Sevgili’yi
hatırlatıyor
Kâinatın Gül’ü, güldeste”
derdi…
Memdoğlu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder