23 Ocak 2021 Cumartesi

Gülen Gözlerin!..

Yürekte yaktığın ateşten fazlası yok gayrı.
Bırak!..
Ruhumu rüzgâra sarsın zülüflerin.
Kabuksuz yarama merhem olsun nazarın.
Derdime nazire!..
O mahur, mahmur bakışların.
Bakışların ki!..
Karanlığı aydınlatan ışık.
Gülen gözlerin,
Sıratın üstünde tutan el…


Okursun diye!..
Şiir yazdım gökyüzüne,
Perde oldu bulutlar.
Düşünce trenime binince hayalin,
Canlandı yine tüm anılar.
Teselli oldu.
Sonbahar gibi hüzünlü yüreğimi,
Renksiz bırakıp giden,
O gülen gözlerin…

Memdoğlu…

8 Ocak 2021 Cuma

Kaçıncı Veda!..

Giryan ediyor canım, ötmese de bülbül.
Tek hecelik bilmece, nadide bir gonca gül,
Ne zormuş, onu yüreğinde saklamak.
Sussa da dil, od gibi yakıyor yâri beklemek.

Hasreti yudum yudum yutarken acıyla,
Sessizliğe büründü ruhum, senden uzakta.
Her içtiğim katrede çekilirken içim,
Yeter ki sen dön, yerine ben giderim.



Sararmış yaprak gibiydi aynanın yüzü.
Kırışık kaş altında iki çift gözü,
Emanet ederken, kalbi; kalbe koyana!
“Bu kaçıncı veda?” dedi, sonbahara!..

Memdoğlu...

1 Ocak 2021 Cuma

Hiç’lik Pınarı!..

Can, canana küser mi?
Nice “hiç”lik pınarında,
Canandan vazgeçer mi?
Cananı ateşten kuyuda bırakıp,
“Yok”luk ambarında “var”lık öğütür mü?

Yüreğini gecenin karanlığı kaplarken,
Hayallerinde ûkbayı saklayıp, sayıklar mı?
Can, ‘canım’ dedikçe…
Bağrına basıldığını hisseden canana…
Sırtını döner,
Acılar içinde bırakır mı?

Ömrünü “can”ın ömrüne verirken!..
“Hiç!” olmak için!..
“Var”lığında “yok”luğu arar mı?
Hiç’lik yolunda,
Can, cananı yorar, terk eder mi?
Visale hazırlanırken!..
Azıcık nazına küser mi?

Memdoğlu…