Yağmurla
toprağın buluştuğu,
ve
çamur olacak sanırken,
buram
buram yaydığı kokuyu…
Gül
yapraklarında biriken
o
damlacıklardan sızan kokuyu…
Her
tarafı yeşile boyayan çimlerin
ferahlık
veren kokusunu…
Menekşelerin
rengârengini,
leylakların
ise
bahçe
duvarlarından tırmanarak
“kokla
beni” diyeni sevdik.
Sevdik…
Sevdik
ama…
Hiç
birini
Sen’in
kokunu sevdiğimiz kadar sevemedik…
En
çok da
hücrelerinde
taşıdığın ve teninden sızan,
misk-i
amberden de hoş,
“O”
kokunu sevdik,
“O”
kokunu özledik…
Memdoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder