Her
yaşta farklı dünyaların açıldığı,
Bir
garip yolculuktur hayat…
Açılan
dünyaların birbirine benzersizliği de cabası.
Yıllar
dediğimiz ve çok çabuk eskittiğimiz bu dünyada,
Tek
kalıcı olmayan şey, huzur ve mutluluk.
Nedense
her teşebbüsümüzde, bir avuç zehir saçarak geçiyoruz...
Sıra
sıra, dize dize, dünya dediğimiz;
Yıl
dediğimiz ve aslında yok ettiğimiz değer,
Varlığımızın
ta kendisi...
Dünyaya
ışık saçan inci tanesi parlaklığındaki
O
şaheserden akıttık gözyaşlarını.
Zemheri
soğuğu gibi olan hüzünler…
Acılar
ve kırgınlıklar kapışılıverdi.
Kutsal
olan her şey ellerimizde kaldı.
Yolculuğumuz
ne kendimize, ne sevgiliye…
Anladık
ki yolculuğumuz,
Perdenin
ardındaki o muhteşem güzelliğe…
Memdoğlu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder