Umudunu yitirmemiş bir geceden,
Güneşin doğuşunu bekliyor yeryüzü.
Ağır olsa da yükü,
Ahenkle sallanıyor yine çınar
ağaçları.
Huzura ilmek atıyor
Buğday başaklarının gölge oyunu.
Sincap ve baykuşların bir başkadır
derdi.
Çekirgelerin muhteşem senfonisi,
Kuyuya düşen halay mendili misali.
Karşı dağı sıvazlayan esinti,
İsminin anıldığı cümlelere yeminli.
İçimde filizlenen hüzün,
Açtıkça kurutuyor,
Aşkın şarabından kırmızıya boyanmış
goncagülleri.
Ruh arafta, yürek yetim.
Zihnimde sen'den öte bir sen!..
Kulaklarımda tiz ve titrek bir kaval
sesi.
Lâl olmuş dilim, söyleyemem.
Ne olur bir sabah!..
Bir sabah ansızın çıkıp gelsen?
Memdoğlu...