Bakınca!..
Çok
şey anlattı gözleri…
Onlar
konuştu, biz dinledik…
“Öyle
bir çizgi ki!” diyerek başladı söze…
“Kıldan
ince, kılıçtan keskin
Ne
ileri gidebilir, ne geri dönebilirsin…
Sabır
ile yoğrulur, bekler durursun…
Öyle
bir ateş ki!…
Şem’in
pervaneyi yaktığı gibi yakar benliğini…
Ne
anlatılabilir, ne de yazılabilir…
Sadece
yaşayan ve yanan bilir…
Öyle
bir hasret ki!...
Gamımdan
vakitsiz açtı güller…
İçimdeki
esrarı okuyamadı bülbüller
Sevgili!...
Ya
gül gibi aç gönlünü...
Kokunla
sermest olup, vuslata ereyim…
Ya
da ateş gibi kor et yüreğini…
Özleminden
eriyip, küle döneyim!?” dedi…
O
kestane rengi gözlerden süzülen,
İki
damla yaş ile sözü bitirdi.
Memdoğlu…