30 Ekim 2019 Çarşamba

Gözlerin Gizi!...


Bakınca!..
Çok şey anlattı gözleri…
Onlar konuştu, biz dinledik…

“Öyle bir çizgi ki!” diyerek başladı söze…
“Kıldan ince, kılıçtan keskin
Ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirsin…
Sabır ile yoğrulur, bekler durursun…

Öyle bir ateş ki!…
Şem’in pervaneyi yaktığı gibi yakar benliğini…
Ne anlatılabilir, ne de yazılabilir…
Sadece yaşayan ve yanan bilir…

Öyle bir hasret ki!...
Gamımdan vakitsiz açtı güller…
İçimdeki esrarı okuyamadı bülbüller

Sevgili!...
Ya gül gibi aç gönlünü...
Kokunla sermest olup, vuslata ereyim…
Ya da ateş gibi kor et yüreğini…
Özleminden eriyip, küle döneyim!?” dedi…
O kestane rengi gözlerden süzülen,
İki damla yaş ile sözü bitirdi.

Memdoğlu…

21 Ekim 2019 Pazartesi

Sustum!...


“Sonbahar mı hüzün kokuyor,
Sessizlik mi?” dedi…
İkisi, dediysem de
En çok da “sensizlik” diyemedim…
Bak, sessiz sessiz geçiyor Sonbahar
Peki ya sensizlik!?...


Sensizlikten mi bilmiyorum…
Kalem boyun bükmüş, kağıt yetim…
Yürekten süzülen kelimeler öksüz…
Dil lâl, gözlerden elem damlıyor…
Ruh mu?...
O yine yalnızlık kokuyor…

Dışarıda yağan kar mı?
Yüreğe düşen kar mı?
En çok hangisi üşütür? dedim…
Acı bir tebessüm ile…
“Yüreğe düşen kar” dedi…

Ah!...
Yüreğin yüreğime akaydı keşke…
Akaydı da!
Sen ruhumu, ben acını çekeydim dedim…
O gülümsedi…
Ben sustum!...

Memdoğlu….

7 Ekim 2019 Pazartesi

Sor Bizi!...


Çöz(e)mediysen kalbimdeki sevginin kilidini?...
Bir inci misali…
Sinemdeki saklı evde muhafaza ettiğim,
Sapı gümüşten anahtara sor bizi!...

Hissedemediysen yüreğimdeki yangını?...
Şirin için dağları delen Ferhat’a…
Yollara, nehirlere, dağlara, derdini döken…
Ahmet Mirza’ya sor bizi!...

Arayıp da bul(a)madıysan bu âlemdeki izlerimizi?...
Yırtık Ayakkabı'da hayat bulan öykülere…
Düşler Ülkesi’nin yaralı,…
Ben Kimim'in yorgun şiirlerine sor bizi!...

Duy(a)madıysan ruhumun göçünü?...
Sessiz çığlıklarıma şahit olan gökteki yıldızlara…
Ay’ın gölgesinde misafir olduğum…
Sensiz geçen, uzun gecelere sor bizi!...

Memdoğlu…