Kalemimin
mürekkebinden dökülen kelimeler sayısınca...
Gece
karanlığında
Gökyüzünden
ayrılıp yere düşen yıldızlar kadar...
Yorgunum...
Gözleri
yolda, kalbi yasta,
Yar’dan
haber bekleyen âşıklara mektup götürmek için çırpınan
Postacı
kuşlar kadar...
Yorgunum...
Ormanlardaki vahşi avcılardan kaçan yaralı bir ceylan gibi…
Ve
ağaç dallarından usulca yere inen yapraklar misali...
Yorgunum…
Ocak
başında elinde çekiç, ateşin yumuşattığı demire şekil veren...
Sabırla,
aşkın hallerini işleyen demir ustaları kadar…
Yorgunum…
Rotasında
ilerlemeye çalışan seyr-ü seferdeki sefineler gibi…
Sürgün
yemiş, rıhtımda bekleşen umut yolcuları “Alan”lar kadar...
Yorgunum...
Memdoğlu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder