PKK’nın Avrupa’daki yayın organlarından Yeni Özgür Politika
Gazetesi’ne Hüseyin Ali mahlasıyla yazı yazan, KCK Yürütme Konseyi Üyesi
Mustafa Karasu, Mesut Barzani’nin Türkiye’ye yaptığı ziyarete ilişkin
değerlendirmelerin de yer aldığı
"Sur'a Saldırı, Amed’in
Ruhuna Saldırıdır” başlıklı yazısında,
PKK’nın “hendek” stratejisiyle sürdürdüğü terörizmi perdelemek için akla ziyan
iddialarda bulunuyor.
Mustafa Karasu,
“Polisler, askerler, özel harekâtçılar, Esadullah timi denilen JİTEM artıkları
Amed’de şehrin en eski yerleşim yeri olan Sur içinde cami, minare, han hamam
demeden yakıyor ve yıkıyor ama basın ‘teröristler yıktı’ diye yalan propaganda
yapıyor” diyerek,
ifsatçılıkta yeni bir çığır açıyor. PKK bunu
-kara propaganda ve
dezenformasyonla toplumu manipüle ermeyi- hep yapmıştır ve yapacaktır da. Çünkü PKK’nın
beslendiği ana kaynak bu yöntemdir.
Emperyalist devletlerin Orta Doğu’yu kan gölüne çevirdikleri, yüz binlerce insanın öldürüldüğü, milyonlarcasının evinden ve yurdundan
edildiği, bölgenin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı bir ortamda Barzani’nin
Türkiye ziyaretini; “Mesud Barzani
Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin ilk önce MİT’le görüşmeyle başlaması,
bu gidişin amacı ve içeriğini ortaya koymaktadır. Ziyaretin MİT’le görüşmeyle
başlatılması ise Güney Kürdistan ve Kürt gerçeğine gösterilen yaklaşımla
ilgilidir. Bu, bilinçli bir ayarlamadır. MİT’in şu anda en fazla uğraştığı,
Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesi konusudur. Bu açıdan MİT
görüşmesinin yüzde 80’i PKK'ye karşı nasıl mücadele verileceği üzerinedir”diyerek
değerlendirmeye çalışan Karasu; örgüt
merkezli pragmatizmi esas almıştır.
PKK'nın geçtiğimiz yıl da Barzani için “Sünni Araplar, IŞİD ve diğer terörist
gruplarla Musul’un işgali için Ürdün’de toplantı yaptı” iftirasında
bulunduğunu hatırlatalım.
Mesut Barzani Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile
birlikte, aralarında Eş Başkan Figen Yüksekdağ, Leyla Zana, Osman Baydemir,
Dengir Mir Mehmet Fırat, Ahmet Türk ve Nazmi Gür’ün yer aldığı HDP heyetiyle de
bir görüşme gerçekleştirmiş, görüşmede; şiddetin azaltılarak hendeklerin
kapatılması gerektiğini ifade etmişti. Mustafa
Karasu, Barzani’nin bölgenin geleceğini ilgilendiren görüşmelerin yapıldığı
temaslarını görememiş, PKK faşizmini yansıtan bakışını bir kez daha kamuoyuna
yansıtmıştır.
PKK’nın katı Stalinist anlayışına karşılık, Barzani’nin “hiçbir Kürde karşı silah kullanmayız, kan
dökülmesine izin vermeyiz” anlayışı yan yana getirildiğinde, PKK’nın gerçek
profili bir kez daha ortaya
çıkarmaktadır.
Bir yandan, kan ve gözyaşından nemalanan uluslararsı istihbarat örgütlerinin kontrolündeki PKK, diğer yandan Irak
bataklığında kendisini halkına adamış KDP lideri Mesut Barzani.
PKK’nın
Barzani karşıtlığının nedenleri incelendiğinde akla ilk olarak Türkiye
ile olan dostane ilişkileri, bölge petrolü ile Kürtler üzerindeki güç ve
iktidar mücadelesi gelse de ana neden Barzani'nin İslami kimliği ve geçmişten
kaynaklı Kürtler nezdindeki misyonudur.
Bugüne kadar yüz bin Kürdün ölümüne sebebiyet vermiş olan
PKK; katı, totaliter ve örgütsel oligarşizmi hedef almış silahlı bir
yapılanmadır. PKK bu kimliğe, ziyadesiyle gerçekleştirdiği örgüt içi
infazlarıyla ulaşmıştır.
Türkiye’nin, son dönemlerde Rusya-İran ve Irak ile yaşadığı
sorunlar ve bölgede
oluşabilecek muhtemel yeni krizler öncesinde, Barzani’nin Türkiye ziyareti
oldukça manidardır. Türkiye’nin doğalgaz konusunda Rusya ve İran’a olan
bağımlılığı göz önüne alındığında, enerji alanındaki işbirliği ile birlikte,
ziyaretinin önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Tarihte bölgenin barışı ve kardeşliği adına İdris-i Bitlisi
ve Said Nursi’nin yüklendiği rolü, bugün Mesut Barzani sürdürmektedir. Barzani’nin son Türkiye ziyaretiyle birlikte, Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyaya yeni
bir Türk-Kürt ittifakının temellerinin atıldığı mesajı verilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder