11 Nisan 2019 Perşembe

Ruhun Baharı!...


Yeni güne, hüzünle “merhaba” diyor bulutlar…
Körfezin kesif kokusunda geziniyor sandallar.
Hatırladıkça gözlerini!..
Rıhtıma değil…
Kalbime vuruyor hırçın dalgalar.

Yine sel gibi…
Limandan sokaklara akıyor insanlar.
Gökyüzünde süzülürlerken, çığlık çığlığa martılar…
Sevilen yüreklere,
Vadilere kanat çırpıyor kuşlar…

O muhteşem görünümleriyle baharı müjdeliyor,
Çiçeğe dönüşmüş rengârenk tomurcuklar.
Ah görebilseydi keşke!..
Sevgilinin gülüşünden utanır,
Çaresiz kalırdı leylaklar.

Sahi ya!..
Ölüm de çiçek açar mı ki?..
Bedenin son baharı da olsa,
Ruhun!..
Sevgiliyle buluşmasıydı ilkbahar…

Memdoğlu…

1 Nisan 2019 Pazartesi

Âşık!...


Seslenmez, ses veremez hakiki âşık.
Lâl’dir o.
Darda kalsa da zoru yoktur.
Görmez karanlığı, hep aydınlıktır kalbi,
Gündüzü ve gecesi.

Yarası, sadrına mektup yazdırır.
Hayat ile ölüm arasındaki yolculuğun,
Tek delili bilir dârül kabristanı.
Faniliğin sefasını değil,
Cefasını çeker âşık.

Terennümüdür…
Eşlik etse de ruh haline gözleri,
Derûnundaki "acı"lara, tercümanlık eder gözyaşları...
Keşfe kâfidir kalbindeki sırları âşığın,
O mahmur, sessiz ve mahzun bakışları…

“Yâr!” derken, incinmez incitenden…
Tefekkür ile tevekkül edip,
Sığınır Rahmeti Rahman’a.
Açmaz sırrını, mahremin derin sükûtunu…
Ölse de…!
O hâl üzere yaşar âşık...

Memdoğlu…