Ah Dağlıca!..
Ah Çukurca!..
Sözün bittiği anlar.
Sel
gibi akıyor gözyaşlarım.
Ey
bu aziz vatan için toprağa düşen şehit!
Bugün
de ağlıyorum
Ocağına
ateş düşen babalara,
Yavrularını
yitiren acılı annelere,
Yetim
kalan yavrulara ağlıyorum.
Okunuyor
minarelerden ezanlar,
Sesim
titrek, boğazım düğüm düğüm.
Konuşmakta
zorlanıyor ve semaya uzatıyorum ellerimi.
Nefes
alışlarım hızlanmış, paramparça kalbim.
Canlanıyor
gözlerimde o manzara.
Sabah
evlerinden çıkarken, eşleriyle helalleşen,
Çocuklarıyla
koklaşarak vedalaşan,
Anadolu’nun
yiğit evlatları, şehitlere,
Kim
bilir “Baba akşama oyuncak alır mısın?” diyen evladına,
“İnşallah”
diyerek cevap veren yüreği sevgi dolu babalara,
“Bismillah”
diyerek, servis aracına binen fidanlara ağlıyorum.
Bir
önceki nöbetten uykusuz kalmış,
Gözleri
mahmur ve manalı bakan kardeşlerime!
Bayramlarını
baba evlerinde geçirsinler diye,
Çocukları
ve eşlerinden uzaklarda
Sabah
akşam, kahvaltı sofrasıyla karın doyuran
Ülkem
evlatları şehit yiğitlere,
İnsanlığa
kast eden,
Zalimlerin
kurşunlarıyla can veren kardeşlerime,
Şehitlerime ağlıyorum…
Memdoğlu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder