4 Ağustos 2015 Salı

PKK’nın Televizyon Yayıncılığı ve TRT KURDÎ’nin Misyonu!

Türkiye’de, Kürtçe konuşma yasağının kaldırılmasından (Kürtçe konuşma ve şarkı söyleme yasağı 25 Ocak 1991 tarihinde kaldırıldı) dört yıl sonra,  Londra’da kurulan ve PKK çizgisinde yayın yapan MED TV, yayın hayatına başladı.

1999 yılında Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinden sonra, Türkiye’nin talebi üzerine, MED TV’nin yayın lisansı İngiltere tarafından iptal edildi. MED TV yerine kurulan MEDYA TV de 2004 yılında Fransa yönetimi tarafından kapatıldı.  2004 yılında kurulan ve Danimarka üzerinden yayına başlayan ROJ TV’nin yayın lisansı da Türkiye’nin diplomatik baskıları sonucu 19 Ocak 2012 tarihinde Danimarka hükümeti tarafından iptal edildi.

ROJ TV’nin kapatılmasıyla birlikte, yayın lisansını Norveç’ten alan ve bir süre test yayını yapan STÊRK TV devreye girdi. Kürtçe ve Türkçe yayın yapın STÊRK TV’yi, Kürtçe ve Türkçe haber ve tartışma programları yayını yapan NÛÇE TV izledi. Aynı frekans üzerinden NEWROZ TV (İran’daki Kürtlere yönelik) ve RONAHî TV (Suriye’deki Kürtlere yönelik) kanallarının yayınları da gerçekleştirildi.

PKK çizgisinde halen NÛÇE TV, STÊRK TV, NEWROZ TV, RONAHÎ TV, MMC TV kanalları ile birlikte, Kürtçenin Kurmanci, Sorani, Dımılki lehçelerinin yanı sıra, Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak yayın yapın MED NÛÇE adlı haber kanalı bulunmaktadır. PKK paralelinde yayın yapan bir diğer televizyon ise bölgedeki Ezidilere yönelik yayın yapan ÇIRA TV.

01 Ocak 2009 tarihinde TRT’nin Kürtçe kanalı TRT 6 yayın hayatına başladı. PKK’dan tam 14 yıl sonra Kürtçe televizyon kanalını yayın hayatına geçirebilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti… Bu 14 yıllık süre zarfı içerisinde PKK, açmış olduğu Kürtçe televizyon kanalları üzerinden (PKK’lı olan, olmayan) izleyiciyi -tabir yerindeyse-  fikri ve ideolojik hegemonyası altına aldı.  

TRT’nin Arı Stüdyoları’nda yapılan açılış törenine katılmış ve o heyecanı yaşamış biri olarak, yıllarca TRT 6’nın yayınlarını takip etmeye çalıştım. 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT 6’nın yayın hayatına geçmiş olması, Türkiye’nin Kürt sorununa yaklaşımında ve çözümünde önemli bir değişimdi ve TRT 6’nın açılmasıyla, iddia edildiğinin aksine Türkiye ne bölündü, ne de parçalandı.

Çok kısıtlı imkânlar ve şartlar altında, 24 saat yayın yapmaya çalışan, yayınlarındaki çeşitliliği ve zenginliğiyle her düşünceden Kürde ulaşmayı hedef edinen ve bu noktada başarılı da olan dönemin TRT 6 Kanal Koordinatörü Sinan İlhan’ın emeğini ve gayretini görmezden gelmeye çalışmak adilane bir yaklaşım olmaz. Sinan İlhan’ın bu manadaki gayreti takdire şayandı. 

O dönem devletin birçok kurumu gibi, Kürt açılımının en önemli ayağını oluşturan TRT 6 kanalı da cemaat taassupçuluğunun kurbanı olmuş, bunun sonucu olarak; kanalın açılışı ve yayın hayatına geçirilmesinde büyük bir emeği olan Sinan İlhan, 15 Ekim 2009 tarihinde TRT 6 Kanal Koordinatörlüğü görevinden alınmıştı.

Bu tarihten sonra, Kürt Sorunun çözümü noktasında bir devrim olan TRT 6 yayınlarındaki zenginlik, farklılık ve çeşitlilik ortadan kalkmış, kanalın yayın politikasının içeriği başarısız ve niteliksiz dış yapımlarla doldurulmuştu. “TRT 6, Çözüm Sürecinde ne yazık ki etkin olamadı. Cemaatçi yapılanma, çözüm sürecine olumsuz bakan cemaat reflekslerini öne çıkardı ve bu kanal berheva edildi. STV’den alınan birçok niteliksiz yapım, çok kötü diziler, başarısız birçok dış yapım, cemaatçilere kaynak aktarmak için bir yöntem olarak sinsice kullanıldı.” *

15 Ocak 2015 tarihinde kanalın kuruluşunun altıncı yıl dönümü nedeniyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen etkinlikte bir konuşma yapan TRT Genel Müdürü Şenol Göka, kanalın TRT 6 olan isminin TRT KURDÎ olarak değiştiğini açıkladı. Kanalın isim değişikliği, yeni dönemdeki yayın politikasına yansımadı.

Yeni dönemde kanalın yayın politikasında sürece destek verici mahiyette bir yayın trendi yakalanamadı. Dolayısıyla, kanaldan beklenilen misyon ve fonksiyonerlik ortaya çıkamamıştır/çıkarılamamıştır. Hâlihazırda yayınlarına, yine bu minval üzere devam etmektedir.

TRT KURDÎ’den beklentimiz, yayın politikasında yeni paradigma değişikliklerine gitmesi,  farklı düşüncelerdeki izleyicilerin, kanalın yayınlarında kendilerini bulabilme imkânına bir an önce kavuşmasıdır. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder