Türkiye’de,
Kürtçe konuşma yasağının kaldırılmasından (Kürtçe konuşma ve şarkı söyleme
yasağı 25 Ocak 1991 tarihinde kaldırıldı) dört yıl sonra, Londra’da kurulan ve PKK çizgisinde yayın
yapan MED TV, yayın hayatına başladı.
1999
yılında Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinden sonra, Türkiye’nin
talebi üzerine, MED TV’nin yayın lisansı İngiltere tarafından iptal edildi. MED
TV yerine kurulan MEDYA TV de 2004 yılında Fransa yönetimi tarafından
kapatıldı. 2004 yılında kurulan ve
Danimarka üzerinden yayına başlayan ROJ TV’nin yayın lisansı da Türkiye’nin diplomatik
baskıları sonucu 19 Ocak 2012 tarihinde Danimarka hükümeti tarafından iptal
edildi.
ROJ
TV’nin kapatılmasıyla birlikte, yayın lisansını Norveç’ten alan ve bir süre test
yayını yapan STÊRK TV devreye girdi. Kürtçe ve Türkçe yayın yapın STÊRK TV’yi,
Kürtçe ve Türkçe haber ve tartışma programları yayını yapan NÛÇE TV izledi.
Aynı frekans üzerinden NEWROZ TV (İran’daki Kürtlere yönelik) ve RONAHî TV
(Suriye’deki Kürtlere yönelik) kanallarının yayınları da gerçekleştirildi.
PKK
çizgisinde halen NÛÇE TV, STÊRK TV, NEWROZ TV, RONAHÎ TV, MMC TV kanalları ile
birlikte, Kürtçenin Kurmanci, Sorani, Dımılki lehçelerinin yanı sıra, Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak yayın
yapın MED NÛÇE adlı haber kanalı bulunmaktadır. PKK paralelinde yayın yapan bir
diğer televizyon ise bölgedeki Ezidilere yönelik yayın yapan ÇIRA TV.
01
Ocak 2009 tarihinde TRT’nin Kürtçe kanalı TRT 6 yayın hayatına başladı. PKK’dan
tam 14 yıl sonra Kürtçe televizyon kanalını yayın hayatına geçirebilen Türkiye
Cumhuriyeti Devleti… Bu 14 yıllık süre
zarfı içerisinde PKK, açmış olduğu Kürtçe televizyon kanalları üzerinden
(PKK’lı olan, olmayan) izleyiciyi -tabir yerindeyse- fikri ve ideolojik hegemonyası altına aldı.
TRT’nin
Arı Stüdyoları’nda yapılan açılış törenine katılmış ve o heyecanı yaşamış biri
olarak, yıllarca TRT 6’nın yayınlarını takip etmeye çalıştım. 24 saat Kürtçe
yayın yapan TRT 6’nın yayın hayatına geçmiş olması, Türkiye’nin Kürt sorununa
yaklaşımında ve çözümünde önemli bir değişimdi ve TRT 6’nın açılmasıyla, iddia
edildiğinin aksine Türkiye ne bölündü, ne de parçalandı.
Çok
kısıtlı imkânlar ve şartlar altında, 24 saat yayın yapmaya çalışan,
yayınlarındaki çeşitliliği ve zenginliğiyle her düşünceden Kürde ulaşmayı hedef
edinen ve bu noktada başarılı da olan dönemin TRT 6 Kanal Koordinatörü Sinan
İlhan’ın emeğini ve gayretini görmezden gelmeye çalışmak adilane bir yaklaşım
olmaz. Sinan İlhan’ın bu manadaki gayreti takdire şayandı.
O
dönem devletin birçok kurumu gibi, Kürt açılımının en önemli ayağını oluşturan
TRT 6 kanalı da cemaat taassupçuluğunun kurbanı olmuş,
bunun sonucu olarak; kanalın açılışı ve yayın hayatına geçirilmesinde büyük bir
emeği olan Sinan İlhan, 15 Ekim 2009 tarihinde TRT 6 Kanal Koordinatörlüğü görevinden
alınmıştı.
Bu
tarihten sonra, Kürt Sorunun çözümü noktasında bir devrim olan TRT 6
yayınlarındaki zenginlik, farklılık ve çeşitlilik ortadan kalkmış, kanalın
yayın politikasının içeriği başarısız ve niteliksiz dış yapımlarla
doldurulmuştu. “TRT 6, Çözüm Sürecinde ne yazık ki etkin olamadı. Cemaatçi yapılanma,
çözüm sürecine olumsuz bakan cemaat reflekslerini öne çıkardı ve bu kanal
berheva edildi. STV’den alınan birçok niteliksiz yapım, çok kötü diziler,
başarısız birçok dış yapım, cemaatçilere kaynak aktarmak için bir yöntem olarak
sinsice kullanıldı.” *
15
Ocak 2015 tarihinde kanalın kuruluşunun altıncı yıl dönümü nedeniyle Cemal
Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen etkinlikte bir konuşma yapan TRT Genel
Müdürü Şenol Göka, kanalın TRT 6 olan isminin TRT KURDÎ olarak değiştiğini
açıkladı. Kanalın isim değişikliği, yeni dönemdeki yayın politikasına
yansımadı.
Yeni
dönemde kanalın yayın politikasında sürece destek verici mahiyette bir yayın
trendi yakalanamadı. Dolayısıyla, kanaldan beklenilen misyon ve fonksiyonerlik
ortaya çıkamamıştır/çıkarılamamıştır. Hâlihazırda yayınlarına, yine bu minval
üzere devam etmektedir.
TRT
KURDÎ’den beklentimiz, yayın politikasında yeni paradigma değişikliklerine gitmesi, farklı düşüncelerdeki izleyicilerin, kanalın
yayınlarında kendilerini bulabilme imkânına bir an önce kavuşmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder