Neylesin baharı, boyun bükmüş gonca gül.
Eserse bad-ı saba, dile gelir mi bülbül?
Yarım
kalmış hayaller, şiire benzer sevmek.
Aşk
girmemiş gönülde, sevda bir kuru ekmek.
Bülbül
ki figan içre, güle olan aşkından.
Bir
sitem, bir yangın, yükseklerin harından…
Derdi
aşk olanın devası yetmez ki güle.
Ecelin
boynu bükük, önce; şu ölüm öle.
Ötmesin
artık bülbül, gayrı sükût eylesin
Çeker
derdi çileyi, çekmeyene ne desin?
Ömrün
hazanıdır, bir daha açar mı gül?
Aşkın şifası Hakk’tan, figan etmesin bülbül…
Memdoğlu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder