Ateşten bir taş koydular yüreğimin üstüne…
Ağır olan taş değil, insanın
vefasızlığıydı…
Çare olmadı merhem, bu yürek yarasına...
Kılıç yarası değil, dil yarasıydı kalpteki.
Erirdi taş dayanmazdı, nasıl dayansın
yürek?
Gitti derdimin dermanı, bize elveda
diyerek…
Sürdüler ruhumu, ıssız bir diyara.
Mektup yazdım o diyardan, ela gözlü narin yâre.
Boyun selvi, dillerin lâl senin yar!…
Sinemde yer ettin, yara açtın nazlı yar…
Bastıkça canıma tuz, acı verdi yaralar…
Ah ettikçe yakınlaştı, vuslata eren yollar…
Memdoğlu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder