Lâl oldu bak yüreğim…
Kâğıda dökülmedi,
nazlandı kelimelerim.
Toprağın kavurduğu
ağustos sıcağında,
Çaresiz kaldı,
Üşüdü tüm
umutlarım.
Zindan oldu
saraylar, senden ayrı düşende.
Soldu hayallerim…
Gözyaşın sarsın
beni, veda ettiğin yerde.
Gündüzün buza
kestiği zemheri ayazında
Vakitsiz açtı,
Bahçendeki
çiçekler…
Yağmur
yeşertemedi, çöle dönen kalbimi.
Sendin benim can
özüm…
Sığınsaydım bir
kalbe, güle leke düşerdi.
Pembe uçurtma ile
uçarken gökyüzünde,
Karayel gibi esip,
Savurdun küllerimi…
Memdoğlu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder