Bir bilmece mi
yüreğime yerleşen şu keder?
Yazmakla mümkün sanma…
Çok daha fazlası var
kalbimin derinliklerinde.
Bir bilmece mi geçip
giden şu yıllar?..
Heybemizdeki kırıklar
ile "yol’a" revan olmuşken,
Sessizliğin rahmet
kokan limanına sığındık.
Bir bilmece mi
"altın" denen şu sükût?
Konuşan bildiğini
söyler;
Sükût edip dinleyen,
sır’ı öğrenir sandık.
Bir bilmece mi “aşk” denen şu
yok’luk?
Sıra sıra süzülürken semadaki
damlalar,
Döküldükçe sineye, lâl olup gönülden
dolduk.
Bir bilmece mi "insan"
denen şu beşer?
Kimi kolaylıkla, kimi
zorlukla hazmeder sözü;
Duyguları ve hakikati.
Bir bilmece mi "vefa"
denen şu haslet?
Umut ile birlikte, onu da kırdı
insan.
"Zalim olma, mazlum ol” dedi, o
kâmil insan.
Memdoğlu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder