Kokusu…
Yağmur
sonrası
Havayı
esir alan toprak gibi
Esir
almışken ruhumu…
Bulutları
tel, tel aralayan kızıllık…!
Ufukta
batan güneş değil,
Yüreğimin
yangını…
Dağ
doruklarında,
Güneşe
meydan okuyor
Yazın
karı…
Hüzün
nağmelerinin yükseldiği
Gizemli
bir dünyada…
Sel
olup kabarıyor
Zarar
ziyan hesabı.
İçimi
titreten soğuk!...
Eylül’ü
bekleyen seher öfkesi…
Sensizliğin
cilvesi mi?
Arpacık
kumrusu gibi
Dalmışken
tefekküre…
Gölge
görmemiş yıllar,
Akıp
gitmiş ömür serüveni…
Memdoğlu…